Kitabın Adı: Cinder
Yazarı: Marissa Meyer
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 417
Puanım: 3.5/5
Arka Kapak |
Gelecekte bile, hikaye 'bir varmış bir yokmuş' diye başlıyor.
İnsanlarla androidlerin yan yana dolaştığı Yeni Pekin'e hoş geldiniz. Her ne kadar birlikte yaşamayı başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil.
Ölümcül bir veba insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya'yı uzaydan izleyerek doğru zamanı kolluyor. Kimse Dünya'nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun farkında bile değil..
Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin haraketleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai'nin hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya'nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda...
Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?
Uzun zamandır elimin altında olan ama elime alma fırsatı bulamadığım ve okuyan herkes tarafından aşşırı aşşşırı övülmüş bir kitap. Ya benim zevklerim diğerlerinden farklı ya da çok övüldüğü için yüksek bir beklentiyle başlayıp bu beklentimin karşılanmamış olması ihtimali var. Çünkü ben öyle bayılmadım. Kitap elimde baya süründü ama tabi o kadarı da kitap kaynaklı değil ben kaynaklı ama okurken falan da beni aşşırı aşşşırısı içine çekmedi. Konuyu sevdim, modern külkedisi okumak güzel oldu. Modern masalımız çoğu serinin birleşimi ile oluşturulmuş. Bir yerden syborglar bir yerden aylılar falan ama güzeldi.
Kitabın konusunu beğendim. Karakterleri çok hoşuma gitti. Hep baştan ezik ezik olup kitabın sonunda baş kaldıran, güçlü kız görmekten bıktığımız için yazarcığımız sağolsun kitabın başında Cinder neyse sonunda da öyle kaldı. Ve Kai okuduğum en minnoş prenslerden biriydi. Ben artık %99 seride gördüğüm ilk kötü, bencil, ukala davranan esas erkeğin sonrasında bir anda romantik serseriye dönüşmesinden bıkmıştım. Kai ilaç gibi geldi şahsen. Canım Kai..
Şimdi konuyu sevdim, karakterlere bayıldım peki neden kitap çekmedi? Ay inanın ben de bilmiyorum. Konuyu işleyişi mi desem yazım mı desem bilemedim. Belki de hiç biri aslında ben yanlış bir dönemde okumuş da olabilirim sadece. Sonuç olarak son sınav döneminde elime al-bırak, al-bırak kitaba da haksızlık etmiş olabilirim. Ama bu kadar övülen bir kitaptan açıkçası daha fazlasını bekliyordum. Böyle okurken vaov demek isterdim ama olmadı..
Neyse seriyi tabiki de okuyacağım ilk kitabı okuyup bırakmayacağım ama biraz ara verebilirim ya da tamamen bir değişiklik yapıp hemen de başlayabilirim bilemiyorum. Kararsız yapım her yerde kendini gösteriyor. Mayıs ayında kitap konusunda durulmuş olsam da en azından bir kitap daha bitirmek istiyorum bakalım.
Neyse bu seriyi duymadığınızı sanmıyorum. Malum ben taş devrinde yaşayan bir insan olarak kitap olsun, film olsun geriden geldiğim için ben okuyup, izleyene kadar herkes çoktan bunları yapmış oluyor. Ama eğer varsa içinizde okumayan Ramazan'da okunabilecek, yapılacak olan maratonlara eklenecek hoş bir seri.. Siz de okuyun birlikte kitap yorumlayalım.
İyi Okumalar......
0 yorum:
Yorum Gönder