Kitap Yorumu | Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley



Kitap Adı: Cesur Yeni Dünya
Yazarı: Aldous Huxley
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 255
Puanım: 3.5/5


Arka Kapak | 


Aldous Huxley, sadece kurgularıyla değil, kurgudışı kitaplarıyla da 20. yüzyılın en üretken isimlerinden biri. Yazarın en bilindik ve en güçlü eseri olan Cesur Yeni Dünya ise satirle öngörünün birleştiği, kendi distopyasını yaratan bir ütopya.

Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte Ford, Tanrı'nın yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağ, soma adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve hayattan keyif aldığı bir sistem üretir.

Hiç kimse daha önce beraber olduğu kişiyle bir kez daha beraber olmaz, çünkü 'herkes herkes içindir'. İnsanlar makinelerden doğar, üretim kalitesine göre ise Alfa, Epsilon gibi sınıflara ayrılır. Ancak bu sistemin dışında, şehirden uzak bir yerlerde komün hayatı sürdüren bir başka topluluk daha vardır.

Bu topluluğun sürdüğü yaşam, teknolojinin egemenliğine bir alternatif olabilir mi? Yoksa bu ütopya da başarısız olmaya mahkum mudur?

Cesur Yeni Dünya, korkak bir geleceğin en eski anlatılarından.


'Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum. '


Uzun zamandır elimde olmasına rağmen dilinden korktuğum için erteleyip duruyordum. Keşke böyle bi önyargıya kapılıp bu kadar zaman beklemeseymişim. Yazarın en ünlü eseri sanırım bu kitap ve ben de çok duymuştum. Bu kitap ütopik bir distopya mı yoksa distopik bir ütopya mı karar verilmiyor gibi. Bence ütopyaya daha yakın gibi ama çoğu okur bu konuda muallakta kalırken 'hayır bu budur' diyip kestirip atamam dolayısıyla. 


Konusunu kısaca aktarıyım da belki siz de bu konuda fikrinizi beyan edersiniz. Kitap tamamen teknolojiyle kaplı bir dünyada insani özelliklerin kaybını anlatıyor. Anne-baba gibi temel kavramları hayatlardan çıkartıyor. Bireyler artık annelerden değil şişelerden doğuyor(oluyor). Ve bu şişelere verilen kimyasallarla toplum sınıflara ayrılıyor. Bu sınıflar alfa, beta, delta, gama ve epsilon ve her sınıfın kendi görevi mevcut. Anlatım bakımından kitap bazen yorucu olsa da çok güzel cümleleri vardı. Kafada oluşan soru işaretleri ilerleyen bölümlerde açıklanıyordu. Kitabı bitirdiğiniz de soru işareti kalmıyor demiyorum -en azından benim biraz vardı- ama çoğunun cevabını buluyorsunuz. 


Kitap yazıldığı dönem itibariyle de hala günümüzün problemlerine de değinebilme özelliği de gösteriyor. Ki ben bu kitabın günümüz distopyalarına önayak olduğunu düşünüyorum. Örnek verecek olursak Kül ve Uyumsuz serileri olabilir. Daha çok da vardır ama ben okumadığım için bilmiyorum. 🤦🏻‍♀️ ama bu ikisinin bu kitaba benzediklerini söyleyebilirim. Neyse günümüz romanlarını bırakıp tekrar kitaba dönecek olursak güzel bir şekilde oluşturulmuş bir dünya düzenini okuyoruz. Yaratılan karakterlerin bile genel olarak tarihe adını kazımış insanlardan esinlenerek oluşturulması kitabı daha da okunulası daha da hayran olunası kılıyor. 


Dili için ne çok ağır ne de çok hafif diyebilirim ama bir şekilde bu kitabı okumanızı öneriyorum. Yaratılan ütopya -bence ütopya- kendileri için yaşanılması en mükemmel toplum yapısı. Yani sonuç olarak yine cümleleri bağlayamasam da bu kitabı hala okumadıysanız okuyun, okutturun. İyi okumalar.





0 yorum:

Yorum Gönder